Saturday, January 14, 2023

Bir annenin hatıra defteri…

***  Türkan Uludağ'ın 14 Ocak 1944'te dünyaya gelen ilk kızı İlkay Adalı'yla ilgili tuttuğu notlar…

Bir annenin hatıra defteri…

Bugün ablam İlkay Adalı'nın doğumgünü… 14 Ocak 1944'te dünyaya gelmiş, bugün tam 79 yaşında olmuş…
Rahmetlik anneciğim Türkan Uludağ, 14 Ocak 1944'te dünyaya gelen ilk kızı İlkay Adalı'yla ilgili bir hatıra defterinde notlar tutmuş, gündelik olarak…
Mavi kaplı bu defter aslında 1941 senesine ait "Rough Diary and Calendar" denen sarı renkli çizgili kağıtlara basılmış bir defter… Defterin üstünde "Government of Cyprus" yani "Kıbrıs Hükümeti" yazıyor. İngiliz sömürge yönetimi tarafından çıkarılmış bir tür bir ajanda imiş bu fakat anneciğim 1941 tarihinin üstünü çizerek 1944 yapmış ve sevgili ablam için bir hatıra defterine dönüştürmüş bunu… Siyah mürekkeple yazmış hatıralarını, günlük olarak…
Hatıra defterine tuttuğu notlar 21 Nisan 1943 tarihinde başlıyor ve 29 Eylül 1944 tarihinde sona eriyor…
Annem Mağusa'da öğretmendi, babam da Mağusa'da polisti… Burada evlendiler ve yuva kurdular. Ablam İlkay Adalı da (o zamanlar İlkay Niyazi ya da İlkay Uludağ idi adı) Mağusa'da dünyaya geldi… Bu yüzden bu hatıra defteri de Mağusa'da tutulmuş…
Hatıra defterinin tutulduğu dönem henüz Lefkoşa ile Mağusa arasında trenlerin çalışmakta olduğu bir dönem… Nitekim ablam henüz bir bebekken bu trenlerle Lefkoşa'ya gelip gitmiş…
Annem, bu ilk evladını o kadar çok severdi ki, bir yaşına kadar yüzünü sadece gülsuyuyla yıkardı…
Hatıra defterini annemin el yazısıyla tuttuğu notlardan bilgisayara geçirdim, sevgili ablama bir doğumgünü hediyesi olsun istedim… Ancak bunun da ötesinde, bu hatıra defteri bir annenin bir evladı yetiştirebilmek için ne tür şeylerle uğraşıp ne çok fedakarlıklar yapması gerektiğini de yansıtıyor… Annem notlarını hamilelik döneminden başlayarak tutuyor ve ablamın dünyaya gelişi, ilk günlerde ve ilk aylarda yaşadığı zorlukları aktarıyor. Çocuğun kaç defa uyandığını, kakasının normal olup olmadığını, gay edip etmediğini, sancısı olup olmadığını not tutmuş. Ama aynı zamanda ilk gülümsemesini, ilk ahhusunu, gezmeye gidince ne kadar mutlu olduğunu da anlatmış… Bazıları için bu sıradan ve tekdüze bir metin gibi gelebilir ancak benim için çok değerli notlar bunlar çünkü bir insan evladının nasıl yetiştiği, nasıl yetiştirildiği, bundan 80 sene önce kaleme alınmış notlarda ortaya konuyor… Neredeyse bir belgesel niteliğinde notcuklar bunlar, sevgiyle tutulmuş notlar… Bir annenin minik kızına duyduğu olağanüstü sevgiyle tutulmuş notlar…
Rahmetlik anneciğimle ablam çok yakındı – her gün görüşürlerdi… Ablam her gün bize gelirdi… Birlikte çay içerlerdi, kahve içerlerdi, fallarına bakarlardı… Her ikindin gelirdi ablam, bazan da biz ablama giderdik… Bu notları okudğumda, anne ile evladı arasındaki o olağanüstü bağın nasıl bir bağ olduğunu daha da iyi hissedebiliyorum…

Rahmetli anneciğim Türkan Uludağ'ın ablam İlkay Adalı'nın dünyaya gelmesi ve büyümesiyle ilgili tuttuğu hatıra defteri şöyle:


Anneliğe ilk adım! (Mağusa'dan...)

21 Nisan, 1943 Çarşamba günü saat 6... 18 Mayıs, yani aybaşı günüm mide bulantısı ile geçti ve günden güne bulantı fazlalaştı. Uyku ihtiyacım son derece çoğaldı. 10 Haziran'da gay gelmeye başladı. Her gün sabah uyandığımda köpük halinde gay geliyordu, sonra saat 10-11'de de koyu gay gelmeye başladı. Üçüncü ay tekmil oluncaya kadar, yani 21 Temmuz 1943'e kadar gay devam etti. Sonra midem düzeldi, iştahım çoğaldı ve gay çok seyrekleşti. Dördüncü aya basınca yani 21 Ağustos'ta gay tamamıyla durdu. Fakat dahili uzuvlarımda bir sızı ve acışma görüldü ve tam bir hafta devam etti. Ara sıra da sütüm gelmeye başladı. 27 Ağustos'ta gece saat 10'da ilk hareket hissedildi. Fakat gayet hafif bir kımıldayış idi. Sonra ara sıra hafifçe kımıldamalar hissettim. 30 Ağustos günü ilk elbiseleri biçildi. 1 Eylül Çarşamba akşamı saat 8.30'da kuvvvetlice hareketler hissettim ve sık sık tekmelemeye başladı ve ilk defa olarak anne olacağıma tamamıyla inandım.
Altıncı ayda ayaklarıma çivit düştü. Parmaklarım ve araları, ayaklarımın altları sivilcelerle doldu ve günden güne fenalaştı. Yedinci aya basınca potin giyemez oldum. Evvela bir ayağımı ve sonra her ikisini de potinlerin üzerine bağlamaya mecbur oldum. Sonra doktordan ilaç aldım fakat fayda etmedi. Lefkoşa'da Ebe Elpiniki'nin tavsiyesi üzerine tatlı limon suyu ile kil ve bazan da kına kullanmaya başladım.
Bunlar sayesinde ayaklarım sekizinci ayın sonlarına doğru iyileşti. Fakat her dakika tuvalete çıkma ihtiyacı başgösterdi ve sızılar geldi... Aynı zamanda karnımda ağırlık ve sızılar, bazan da sancılar hissedildi. 24 Aralık 1943 Cuma günü sabah saat 4.15'te halamın kızı Emine Hanım ebedi uykusuna daldı...
Sonra her gün az az sancı devam etti. 12 Ocak 1944'te sancılar daha fazla çoğaldı. 13 Ocak 1944'te tamamıyla arttı. Gece her on dakikada sancı gelmeye başladı. Tam saat 9'da çocuğun suyu çatladı. Saat 9.30'da otomobille beni Mğusa Hastanesi'ne götürdüler. Bütün gece acı sancılar devam etti ve saat 7'de kan gelmeye başladı. Fakat çocuk bir türlü aşağıya doğru hareket etmedi. Saat 7.30'da doğum odasına alındım. Orada da 7.50'ye kadar sancılar bütün şiddetiyle devam etti fakat çocuk akmadı. 7.50'de beni makasla kestiklerini hissettim. Sonra da bacağıma sancı iğnesi yaptılar. Bütün bunların tesiri ile son derece artan sancı ve ıstıraplarla artık tahammülüm azaldı ve doğuramayacağıma hükmettim. Çünkü ardık nerede olduğumu bilmiyor, odadakileri farketmiyor ve gözlerim odayı allı yeşilli görüyordu. Ellerim, kollarım, boğazım ve bütün vücudum ezilmiş gibi düştü, nefesim bitti. Tam bu sırada "Deep breath! Deep breath!" diye kulağıma bir ses geldi. Birkaç defa derin derin nefes aldım, sonra kendimden geçtim. Yüzüme serpilen soğuk su neticesi gözlerimi açtığım zaman ebe üzerinde birşeyler yapıyordu, etrafta dört tane nörs ona yardım ediyorlardı. Çocuk doğmuştu. Fakat onu hissetmediğim için ellerim sancı demirlerinde, gelecek olan acı sancıları bekliyordum. Ebe gülümseyerek bana baktı ve elleri arasında kanlar içindeki minicik yavrumu bana gösterdi. Ben hala gözlerime inanamıyordum. Çünkü karnımda hala ağırlık ve sızılar vardı. Saat tam 8.15 idi. Nörslerden biri çocuğu aldı. Banyosunu yapıp hazırladıktan sonra masa üzerinde duran teraziye yatırdı. Tamam 5 libra geldi. Sonra giydirip yandaki odada duran minicik yataklardan birine koydu. O bu işle meşgul iken, diğer bir nörs makas, iğne vs. Hazırladı. Sonra ebe beni bir dikiş ykarıdan, bir dikiş de aşağıdan dikti. Çünkü yırtılmıştım. Tam bu sırada doktor da geldi. Beni tekrar sancı tutmaya bağladı ve saat 8.45'te de e' de düştü. Sonra beni temizlediler, elbiselerimi değiştirdiler ve ben dört battaniye ile örttükleri halde tir tir titriyordum. Saat onda sıcak bir süt verdiler. Fakat benim bu titremem saat 12'ye kadar devam etti. Sonra vücudum ısındı ve rahatlaştı. Minicik kızımı daha görememiştim... Nörse söyledim. Yanıma getirilen sevimli yavrumun yüzünü görünce çektiğim bütün ıstırapları unuttum. Anne olduğuma tamamıyla inanarak sıcak ama şefkat ile yavrumu seyrettim ve onu bana bahşeden ve beni bu ıstıraplardan kurtaran Ulu Tanrı'ya şükrettim...

İlkay Niyazi...
Minicik kızım İlkay'ın Hayat Tarihi...
14 Ocak Cuma, 1944.
Birinci günü uyku ve ara sıra hafif ağlama ile geçti. Akşam üzeri saat 6'da bir defa aksırdı. Gece sakin geçti. Fakat yavrucuğum aç olduğu için kendisine çok acıdım. Ara sıra yüzündeki dülbendi açıp onu seyrettim. Sabah saat 9'da babasının ilk nazarları sevinçle yavrusu üzerinde parladı ve saat 10'da Fatma teyzesi onu gördü...

15 Ocak Cumartesi
İkinci günü sabah saat 10'da ilk defa olarak meme emdi. Öğleden sonra saat 3'te ilk defa gülümsedi. Gece epeyice ağladı.
Gündüz ve gece devam eden çok şiddetli yağmur ve fırtınalar dolayısıyla hastanede tulumba basılamadı ve su olmadığı için küçücük kızımın banyosu eksik kaldı.

16 Ocak Pazar
Gündüz gayet sakin geçti. Her üç saatte bir uyandı. Hava yağmurlu devam etti. Gece sancı dolayısıyla 3 saat ağladı. Sabah şiddetli yağmurlar dolayısıyla hava çok soğudu. Öğleden sonra Ahmet Amcabeyisi onu ilk defa gördü. Babası da birçok defalar gelip onu seyretti.

17 Ocak Pazartesi
Sabah çok güzel ve rahat uyudu. Öğleden sonra 2 saat ağladı. İlk defa olarak dışarıdan gıda aldı. Yani biraz sütlü çay içti ve akşama kadar rahat uyudu. Akşam üzeri ilk hediyesini aldı. Ahmet Amcabeyisi kendisine on şilin hediye etti. Gece tam beş saat ağladı. Annesi de bu ağlamalara iştirak etti. Sabaha doğru uyudu ve beş saat sonra uyandı.

18 Ocak Salı
Beşinci gün artık saatle meme emmeyi öğrendi. Her üç saatta bir uyanmaya başladı. Saat 11'de banyo yaparken göbeği düştü. Öğleden sonra ve gece sakin geçti.

19 Ocak Çarşamba
Altıncı gün hastanedeki ustalar dolayısıyla çocuğa iyi bakılamadı ve gündüz epeyice ağladı. Gece gayet güzel uyudu.

20 Ocak Perşembe
Yedinci gün sabah 6'dan 8'e kadar ağladı. Sonra uyudu. Banyo esnasında kulacıklarını delip iplik geçirdiler. Kanlı kulaklarla kucağıma verilen yavrucuğumu son derece acıdım. Biraz sonra da benim dikişlerimi kestiler. Her ikimiz de aynı gün acı ve ıstırap çektik. Çocuk gece çok ağladı ve sabaha yakın uykuya daldı. Fatma Teyzesi'nden arabacığı istedik ve düşüneceğini söyledi...

21 Ocak Cuma
Bütün gün ve gece muntazaman uyanarak gayet güzel uyudu. Uyurken de daima dudacıklarında tatlı ve sevimli bir tebessüm vardı. Yalnız ara sıra fazlaca hıçkırık ve aksırık geliyordu. Şerif Teyzesi kendisine Ziba Nenesi ile bir pataniya ve bir pelerin gönderdi. Fatma Teyzesi arabacığı vermeyeceğini, başka çocuğuna saklayacağını söyledi.

22 Ocak Cumartesi
Sabah sabah hazırlıklar başladı. Çocuk bugün Anne ve Babası'nın sıcak yuvasına gidecekti. Banyosunu yaptı. Babasının getirdiği cici elbiselerini giydi ve ilk defa başına süslü takyesini geydi. Teyzesi'nin gönderdiği pelerini de örtünüp saat 2.30'da (14 ay önce anne ve babasını gelin güveyi olarak getiren otomobille), babasının kucağında eve geldi. Kendisine hazırlanan minicik yatağında rahatça uyudu. Fatma Teyzesi kendisine bir çift küpe ve bir entarilik, iki de belek hediye etti. Banyo esnasında sol kulağındaki ipliği kopardı ve eve gelmezden evvel tekrar deldiler.

23 Ocak Pazar
Onuncu gün çok sakin geçti. Her üç saatta bir uyanıp memesini emdi ve tekrar uyudu. Sabah saat 11.30'da evinde Anne ve Babası, kendisine ilk banyosunu yaptılar. Çocuk çok rahat uyudu. Öğleden sonra Ahmet Amcabeyisi kendisine bir pudra kutusu getirdi. Gece çok güzel ve rahat uyudu.

24 Ocak Pazartesi
Onbirinci gün sabah güzel uyudu. Saat 10'da banyosunu yaptık. Sonra yine güzelce uyudu. Gece biraz mışıldamaya başladı. Kulak verdim. Yavrucuğum güç hal ile nefes alıyor ve başını sağa sola savuruyordu. Bu acıklı manzara karşısında yatacığının sağında babası ve solunda ben, gözyaşlarımızı zaptemediyorduk. Sonra Fatma Teyzesi kendisini yağladı ve çocuğum iyileşti.

25 Ocak Salı
Bugün çok sakin ve çok güzel uyku ile geçti. Yalnız akşamki soğuk algınlığı dolayısıyla yavrumun banyosu eksik kaldı. Yalnız yüzü ve kıçı yıkandı. Gece rahat uyudu. Yalnız bana şiddetli başağrısı geldi.

26 Ocak Çarşamba
Sabah rahatça uyudu. Öğleden sonra ilk defa eteğime işedi. Gece rahatsız oldu ve tam üç saat ağladı, sabaha yakın uyakaldı.

27 Ocak Perşembe
Sabah çok güzel uyudu. Öğleden sonra yarım saat uyanık oyalandı. Fakat oynarken yorgana işedi. Gece babası kendisine güzel bir banyo hediye etti. O da babasını rahatsız etmemek için gece yalınız bir defa uyandı.

28 Ocak Cuma
Sabah çok rahat uyudu. Öğle üzeri yeni banyosunda yıkanıp tekrar uyudu. Gece yarısına doğru burnu tıkandı fakat çok şükür birkaç saatta iyileşti ve sabaha kadar güzelce uyudu.

29 Ocak Cumartesi
Sabah burnunda kocaman bir sümük topağı ile uyandı. Temizlenip banyosunu yaptıktan sonra uyudu. Öğleden sonra babası kendisini epeyice sevdi ve seyretti. O da gözlerini açıp babasını seyretti, sonra uyudu. Akşam üzeri çocuğun burnu tıkandı ve uyuyamadı. Birkaç saat acıklı acıklı ağladı, sonra uyudu. Yavrumuz uğurlu olduğu için babasının aylığı arttı ve ayrıca çocuğun kısmeti de geldi.

30 Ocak Pazar
Sabah erkenden uyandı. Temizlenip memesini emince keyfi yerine geldi ve gülümsedi. Sonra uyudu. Banyo saati babası geç geldiği için yavrucuğum epeyi üzüldü fakat yıkanınca güzelce uyudu. Uyandığı zaman yeğenciği Tülay kendisini kucağına aldı ve annesine götürdü. Sonra yine uyudu. Gece anne ve babası, münük yavrunun parasını hazırladıkları kumbaraya koydular.

31 Ocak Pazartesi
Sabah rahat rahat uyudu. Sonra banyosunu yaptı. Uyurken hıçkırık gelince gay etti. Fakat çok fazla gay ettiği için yüzü, başı, kulağı ve yatağı gay ile örtüldü. Bunu görünce çok fazla üzüldüm ve gözyaşlarımı zaptedemedim. Fakat gelen misafirler dolayısıyla üzüntümü saklamaya mecbur oldum. Akşam üzeri çocuk yine rahatsız oldu. Nezlesi çoğaldı ve epeyce ağladı, kendisini yaplayıp burnuna biraz vazelin koyunca rahatça uyudu.

1 Şubat Salı
Sabah rahatsız oldu ve biraz ağladı. Fakat sonra uyudu. Gece rahatsızlığı arttı ve çok ağladı. Babası çifte doktor getirip çocuğu muayene ettirdi ve ilaç aldı. İlacı içince ağlaması biraz azaldı.

2 Şubat Çarşamba
Sabah biraz uyudu. Sonra ağlamaya başladı. Saatlerce hiç uyuyamadı. İkindi üzeri uyudu. Gece yine epeyice ağladı ve uyumadı. Aynı gün babası da rahatsız olup yattı.

3 Şubat Perşembe
Sabahtan ikindiye kadar ağlayıp üzüldü. Sonra kendisini biraz güneşlettik ve uyudu. Gece rahat uyudu. Sabah erken yine burnu kapandı fakat çok fazla olmadığı için yine uyudu.

4 Şubat Cuma
Sabah biraz rahatsız oldu fakat öğleden sonra çok güzel uyudu. Ziba Nenesi çocuğa beş şilin hediye etti ve Afet nenesinin gönderdiği bir şilinle beraber kumbarasına attık. Gece iyi uyuyamadı, sabaha yakın uyudu.

5 Şubat Cumartesi
Sabah ilk defa olarak evinin güneşli bahçesinde iki saat uyudu ve annesine arkadaşlık etti. Banyodan sonra epeyice gay etti. Fakat yine rahatça uyudu. Gece her meme emdiğinde gay etti.

6 Şubat Pazar
Sabah çok güzel uyudu fakat öğleden sonra epeyice uyanık kaldı fakat ağlamadı. Her meme emdikten sonra güzel güzel gülümsedi. Gece çok sakin ve rahat uyudu. Yalnız iki defa uyandı. Nezlesi çok azaldı. Fakat daha tamamiyle geçmedi. Sabah akşam ilacına devam ediyor.

7 Şubat Pazartesi
Sabah iyi uyuyamadı. Epeyice gay etti. Sonra anason çayı içti. Dudaklarını şapırdatarak daha istedi. Banyosuna Salih Rezvan Eniştesi yardım etti. Banyodan sonra rahat uyudu. Gece çok şiddetli yağmurlar ve fırtınalar oldu. Kızım çok sakin ve rahat uyudu.

8 Şubat Salı
Kedimiz Boncuk öldü...
Sabah memesini emdikten sonra saat 12'ye kadar uyudu. Öğleden sonra da çok rahat uyudu. Gece burnu kapandı ve tığ ile açtıktan sonra rahatça uyudu.

9 Şubat Çarşamba
Sabah iyi uyudu, öğleden sonra biraz uyanık kaldı, akşam üzeri sancılandı ve rahatsız oldu. Gece rahat uyudu.

10 Şubat Perşembe
Sabah iyi uyudu. Öğleden sonra hiç uyumadı. Ara sıra ağladı. Fakat çok rahatsızlık etmedi. Gece rahat rahat uyudu. Yalnız sabaha yakın biraz mızırlık etti fakat temizlenince yine uyudu.

11 Şubat Cuma
Sabah biraz uyanık oyalandı. Sonra uyudu. Öğleden sonra çok sakin ve rahat uyudu. Babası kendisine elbiselik aldı ve kumbarasına atmak için beyaz şilin getirdi. Gece ara sıra rahatsızlık etti fakat sabaha yakın sessizce uyudu.

12 Şubat Cumartesi
Sabahtan akşama kadar çok güzel ve rahat uyudu. Gece saat 7'den 12'ye kadar hiç uyumadı ve ağladı. Yalınız kucağa alındığında biraz sesini keser, yatağına yatırılınca tekrar var kuvveti ile bağırırdı. Sabaha doğru yorgun düştü ve uykuya daldı. İlkaycığın ilkayının son gecesinde yaptığı bu yaramazlığa annesi ve babası biraz darıldılar.

13 Şubat Pazar
Sabah çok güzel uyudu. Öğleden sonra biraz uyanık oyalandı. Gece rahat uyudu, yalnız iki defa rahatsızlık etti ve babasını uyutmadı. Sonra apeyi gayetti ve rahatlayıp sabaha kadar uyudu.

14 Şubat Pazartesi
Sabah rahat rahat uyudu, öğleden sonra biraz uyanık kaldı. Parmaklarını emerek oyalandı. Akşam üzere banyosunu yaptı. Banyoda bile ellerini ağızına götürmek için uğraşırdı. Giynirken fırsat buldukça parmak emer, bazan da "Anne" diye sesler çıkarırdı. Gece arasıra uyandı fakat çok rahatsızlık etmeden yine uyudu.

15 Şubat Salı
Sabah sessizce uyudu. Öğleden sonra rahatsız oldu ve epeyi gayetti, sonra rahatladı. Gece çok sakin uyudu. Yalnız iki defa uyandı, meme emip tekrar uyudu.

16 Şubat Çarşamba
Sabahtan akşama kadar güzel uyudu, akşam üzeri vakitsiz uyandı ve epeyice mızırlık etti. Babası kendisi ile konuşunca susar, babası uzaklaşınca tekrar ağlardı. Gece çok rahat uyudu. Yalnız bir defa uyandı...

17 Şubat Perşembe
Sabahtan akşama kadar çok güzel uyudu. Uyandığı vakit de yüzüme bakar ve güler. Ahhu söylemek için dudacıklarını toplar, ağzını açar ve konuşmaya çabalar. Gece çok sakin uyudu, yalnız altı ıslanınca ağlar ve temizlenmek ister.

18 Şubat Cuma
Sabahtan öğleye kadar güzel uyudu. Öğle üzeri epeyi uyanık kaldı fakat ağlamadı. Akşam üzeri biraz yaramazlık etti. Gece rahat uyudu. Yalınız ıslanınca mızırlık eder, mutlaka temizlenmek isterdi.

19 ocak Cumartesi
Sabah güzel uyudu. Bir saat kadar havıda güneşlendi. İçeri girince ağlamaya başladı. Herhalde güneşli hava hoşuna gitti. Akşama doğru epeyi rahatsız oldu. Sancılandı. Anason çayı içti fakat yine ağladı. Sonra çok fazla kustu ve rahatladı. Gece sakin geçti. Sabaha yakın biraz yaramazlık yaptı.

20 Şubat Pazar
Sabah rahat rahat uyudu. Öğle yemeğini bahçede, güneşte aldı ve iki saat güneşlendi. Çok güzel ve ferahlı ferahlı uyanık yattı ve annesine gülümsedi. Öğleden sonra biraz yaramazlık yaptı. Gay edince rahatlaştı. Gece çok rahat uyudu, ara sıra burnu tıkandı.

21 Şubat Pazartesi
Sabah iyi uyudu. Öğleye yakın yaramazlığa başladı. İlk defa olarak doncuğunu giyip bir saat kadar beleksiz oynadı. Sonra Pembe Halası geldi ve kendisine üç parça kumaş hediye etti. Gece güzel uyudu, hiç rahatsızlık etmedi.

22 Şubat Salı
Kırkıncı günü. Sabah iyi uyudu, öğle üzeri epeyi yaramazlık yaptı. Öğleden sonra çok az uyudu, epeyi ağladı. Akşama kadar ağladıktan sonra gece çok rahat uyudu, yalnız bir defa uyandı.

23 Şubat Çarşamba
Sabah iyi uyudu. Öğleden sonra babası miniciğe bir arabacık hediye etti. Gece çok rahat uyudu, yalnız bir defa uyandı.

24 Şubat Perşembe
Sabah iyi uyudu. Öğleye yakın uyanıp biraz mızırlık etti. Öğleden sonra hiç uyumadı. Epeyi ağladı. Gece çok rahat uyudu. Yalnız bir defa uyandı.
(Her akşam banyodan sonra babası kızının sidikli ve ahhalı bezlerini yıkar ve durular. Banyosunu yaparken de üşümemesi için arkasına su atar...)

25 Şubat Cuma
Sabah iyi uyudu. Öğleye yakın ilk defa arabacığına girip bahçeye çıktı ve güneşlendi. Öğleden sonra epeyi gay etti ve ağladı. Hiç uyumadı. Gece banyodan sonra rahat etti ve güzelce uyudu. Yalnızca bir defa uyandı. Banyodan sonra küpeciklerini takındı.

26 Şubat Cumartesi
Sabah biraz uyudu. Sonra epeyi uyanık yattı. Arabasıyla güneşe çıkıp güzelce uyudu. Öğleden sonra hiç uyumadı. Akşama kadar yaramazlık yaptı. Gece rahat uyudu. Yalınız bir defa uyandı. Ellerini bezlerden çıkarmayı çok sever. Parmacıklarını şağırdatarak emer. Gece elinin biri entarisinin kolunun içine girdi. O da elini yakasından çıkarıp yine adet ettiği gibi emerek oyalandı.

27 Şubat Pazar – Birbuçuk aylık...
Sabah çok az uyudu. Sonra uyanıp ağlamaya başladı. Kendisiyle meşgul olup konuşunca susp yalınız kalınca ağladı. Öğleye doğru bahçede epeyi güneşlendi. Öğleden sonra ilk defa olarak Fatma Teyzesi'nin bahçesine gitti. Fakat hava çok fena olduğu için güneşlenemedi. Gece rahat uyudu. İki defa uyanıp meme emdi...

28 Şubat Pazartesi
Öğle üzeri Lütfiye Halası kendisini gördü.
Sabah biraz uyudu. Sonra uyanıp ağlamaya başladı. Artık sesten anlamaya başladığı için konuşmadan hoşlanır ve yalnız kalınca ağlar. Öğleden sonra iyi uyudu.

29 Şubat Salı
Sabah az uyudu. Arabasında epeyi güneşlendi. Beleksiz güneşte yatmak çok hoşuna gitti. Öğleden sonra çiçek bahçesine gitti. Akşam dönüşte babasının daire arkadaşları ile tanıştı. Gece banyosunu annesi yalınız yaptı. Uyukusu çok iyi idi. Hiç rahatsızlık etmedi.

1 Mart Çarşamba
Sabah çok güzel uyudu. Öğleden sonra hiç uyumadı. Fakat yaramazlık yapmadı. Güle oynaya oyalandı. Gece banyosunu yaptıktan sonra uyudu. Yalınız iki defa uyanıp meme emdi.

2 Mart Perşembe
Sabah az uyudu. Öğleden sonra gezmeye çıktı. Başçavuşun hanımı Hıfziye Hanım, kendisine biraz beyaz şeker ve bir mendillik ipekli kumaş hediye etti. Gece Müdire Hıfziye Hanım'ın doğuş gününü tebrik etmek için minicik elinin resmini çıkardı. Sonra banyosunu yapıp uyudu.

3 Mart Cuma
Sabah epeyi uyanık kalıp arabasında oynadı ve güneşlendi. Öğleden sonra arabasıyla gezmeye gitti. Orada hiç uyumadı. Kendisini gören hanımlar çok beğendiler. Babasına benzediğini söylediler. Hayırdualar ettiler. Gece çok sakin ve rahat uyudu. Nezlesi tamamıyle geçti. Artık geceleri burnu kapanmadan uyur. Yalnız ahhasını yapacağında sıkılır ve ağlar.

4 Mart Cumartesi
Sabah biraz uyudu. Sonra uyandı ve yanında kalıp kendine konuşmamı istedi. Yalınız kalınca ağlardı. Öğleden sonra az uyudu. Uyanık kalıp çırpınma hoşuna gitti. Arabasının perdelerini ve yüzüne öğrttüğüm dülbentleri yakalayıp ağzına koydu. Epeyi oynadı ve Ahhu söylemeye çabaladı. Gece yalınız bir defa uyandı.

5 Mart Pazar
Sabah epeyice uyanık kaldı ve ilk defa yüüzme bakıp "Ağğu" diye sesler çıkardı. Gülümsemeler çoğaldı. Çırpınmak daha fazla hoşuna gitti. Beleksiz kalmaya başladı. Öğleden sonra Teyzesi'ne bahçeye gitti. Orada biraz yaramazlık yaptı ve yeğenciği Tülay'ın kucağına, Teyzesi'nin kucağına gitti. Yollarda epeyi sarsıldı. Gece güzel uyudu. Yalınız bir defa uyandı.

6 Mart Pazartesi
Sabah iyi uyudu. Beleksiz arabsında yatıp güneşlendi. Öğleden sonra gezmeye gitti. Orada Aliye Hanımlar kendisini çok sevdiler ve mavi bir ceket-pantolon ve bir kokulu sabun hediye ettiler. Akşam üzeri banyosunu yaparken o kadar çok hoşuna gitti ki suda uyudu. Giyinmeyi beklemeden ellerini emmeye başladı. Gece çok iyi uyudu...

7 Mart Salı
İlk defa AHHU söylemeye başladı. Konuşmadan hoşlandı. Sabah az uyudu. Arabasının perdelerine ve yüzüne örtülen tülbentlere merak etti. Onları yakalayıp emmeye başladı. Öğleye yakın uyakaldı. Öğleden sonra gezmeye gitti. Orada konuşmalardan rahatsız oldu ve epeyi üzüldü. Gece banyosunu yaparken çırpınmaya başladı. Banyosundan sonra rahat rahat uyudu. Yalınız iki defa uyanıp meme emdi.

8 Mart Çarşamba
Sabah uyandı. Beleksiz yatağımda yatarken tepinmeye başladı. Yavaş yavaş diğer tarafa yuvarlandı. Ahhasını yapıp topuklarına kadar bulaştı ve yorganı da bulaştırdı. Bütün gün ve gece çok sakin ve rahat geçti.

9 Mart Perşembe
Sabah biraz uyudu. Sonra epeyi uyanık kaldı ve biraz ağladı. Öğleden sonra rahat uyuyamadı. Gece çok güzel uyudu. Yalınız bir defa uyandı.

10 Mart Cuma
Sabah biraz uyudu. Sonra uyandı ve yanında durup kendisine AHHU alıştırmamı istedi. Artık beni tamamile tanıdı. Her gördüğünde tatlı tatlı gülümser. Yanından uzaklaşınca ağlar. Öğleden sonra biraz arabasında oynadı. Sonra pataniyasını tepip atarak yüzündeki tülbentleri çetki ve ayacıklarını örtüp yüzünü açtı ve oynamaya başladı. Gece rahat uyudu. İki defa uyanıp meme emdi.

11 Mart Cumartesi
Sabah erkenden uyandı. Babasile epeyi oyalandı. Ona tatlı tatlı gülümsedi ve AHHU söylemek için epeyi uğraştı. Sonra Fatma nenesi geldi ve kendisine bir kokulu sabun hediye etti. Öğleye doğru epeyi uyanık kaldı. Biraz yaramazlık yaptı. Öğleden sonra çok rahat uyudu...

12 Mart Pazar
Sabah çok az uyudu. Öğleye doğru biraz yaramazlık yaptı. Öğleden sonra ilk defa denize, Deve Limanı'na gitti. Gece eve gelince banyosunu yaptı ve tamam dokuz saat uyudu. Sabaha yakın uyanıp memesini emdi. Sıhhati yerinde, sancısı da çok az geldiği için geceleri çok güze uyur. Gündüzleri uyanık kalıp konuşma ister.

13 Mart Pazartesi
İşçilerin İsyan Günü...
Sabah erken uyanıp epeyi uyanık oyalandı, güldü, ahhu söyledi. Sonra temizlenip uyudu. Fakat çok tez uyandı. Bütün gün uyanık oyalandı. Bu günde Kıbrıs'ın her tarafında hükümete işleyenler, gündeliklerinin azlığı (4/6 şilin) dolyısile işlerini durdurdular ve muhtelif tabellalarla sokakları dolaştılar.

14 Mart Salı
Sabah biraz uyudu. Öğleden sonra rahatsız oldu. Ahhasını yapamadı. Epeyi ağladı. Meme de almadı. Gece saat dokuza kadar hiç uyuyamadı, bağırdı ve kustu. Banyosunu yaptıktan sonra rahat etti ve sabahın saat beşine kadar uyudu. Bugün çok az ahha yaptı. Benim sol memem ağrıdığı için südüm galiba çocuğa fena tesir yaptı. İshale uğradı...

15 Mart Çarşamba
Sabah erken uyandı, epeyi oyalandı. Sonra uyudu. Öğleden sonra AHHU söyledi ve gülümseyerek oynadı. Fakat ahhasını yapacağında (her zaman olduğu gibi) bağırır. Bugün ishale uğradı. Gece iyi uyudu.

16 Mart Perşembe
Hastahaneye gidip tartıldı ve 4 kilo ve 200 gram geldi. Sabah çok iyi uyudu. Öğleden sonra epeyi uyanık oyalandı, ahhu söyledi. Artık beni tamamile tanır ve konuşmamdan hoşlanır. Yalınız kalınca ağlar. Bugün ilk defa olarak üç damla portokal suyu içti. Gece yalınız bir defa uyandı.

17 Mart Cuma
Sabah az uyudu fakat ağlamadan oynadı, ahhuladı. Öğleden sonra biraz uyudu. Akşam üzeri evde canı sıkıldı. Hava fena olduğu için dışarı çıkamadı ve kapunun önüne çıkınca ağlamaktan vazgeçti ve kuğulamaya, gülmeye ve çırpınmaya başladı. Gece çok rahat uyudu. Yalınız bir defa uyanıp meme emdi. Bugün az gay etti ve az ahha yaptı.

18 Mart Cumartesi
Sabah çok rahat uyudu. Öğle üzeri epeyi ahhuladı ve babasına tatlı tatlı gülümsedi. Üç dört damla portokal suyu içti ve o kadar hoşuna gitmedi. Öğleden sonra güneşli havada gezmeye gitti. Araba durunca ağlamaya başlar ve daima yürümesini ister. Gece banyosunu yaparken suda uyukladı. Gece çok rahat uyudu.

19 Mart Pazar
Sabah erkenden uyandı. Epeyi oynadıktan sonra uyudu. Hiç yaramazlık etmedi. Öğleden sonra gezmeye gitti. Çok az uyudu. Biraz sancısı vardı ve gay etti. Gece banyosunu yapınca rahat etti ve uyudu. Yalınız bir defa uyanıp meme emdi ve tekrar uyudu.

20 Mart Pazartesi
Sabah erkenden uyanıp epeyi ahhuladı. Öğle üzeri biraz portokal suyu içti ve çok hoşuna gitti. Bitince ağlamaya başladı. Öğleden sonra gezmeye çıktı. Havalanmak çok hoşuna gider. Akşam üzeri odada canı sıkılır. Ya bahçeye veya kapunun önüne çıkıp yeşillikleri seyretmek ister. Gece çok rahat uyudu. Yalınız bir defa uyanıp meme emdi. Bugün hastahaneye gidip yine tartıldı 4 kilo ve 350 gram geldi.

21 Mart Salı
Sabah epeyi uyanık oyalandı, sonra uyudu. Annesinin sesini uzaktan da tanıyıp güler ve ahhu söyler, güzel, tatlı sesler çıkarır. Bugün hiç uyumak istemez. Daima uyanık oynamak, kuğuldamak ister. Fakat yanında birisi olunca daha çok sevinir. Seslere kulak verir. Top seslerinden korkar ve beniler. Bugün ilk defa taracığı ile tarandı. Tuvalet yaptı. Banyo yapmak çok hoşuna gider. Gece hiç uyanmadı. Sabah 5.30'da kalktı...

22 Mart Çarşamba
Sabah erkenden uyandı. Biraz oyalandı ve uyudu. Bugün Ali Dedesi ile tanıştı. Kendisine ahhu söyleyip güldü. Çok sakin ve rahat bir gün geçirdi. Öğlen biraz portokal suyu içti. Gece iyi uyudu. Sabaha yakın birbuçuk saat uyanık kaldı...

23 Mart Perşembe
Sabah erkenden uyandı. İlk defa sabah gezmesine çıktı ve çok hoşuna gitti. Bütün gün az uyudu fakat ağlamadı. Akşam üzeri eve gelirken çok ağladı. Sonra uyudu. Gece banyosunu yaptı. Çok hoşuna gitti ve rahat uyudu.

24 Mart Cuma
Sabah erken uyandı. Keyfi gayet iyi idi. Güldü, ahhuladı ve epeyi tepindi. Artık sesimi tamamile tanır. Uzaktan da seslenince güler. Gürültüden korkar. Bugün büyük grev sona erdi. İşçiler işlerine başladılar. Çocuk öğleden sonra hiç uyumadı. Biraz da ağladı. Gece banyo yaparken suda uyudu ve uyanınca çırpınmaya başladı. Gece çok rahat uyudu. Sabah 6'da uyandı.

25 Mart Cumartesi
Sabah erken uyandı. Parmacıklarını emerek oynadı. Sonra uyudu. Bugün Mustafa Dayıbeyisi ile tanıştı. Öğleden sonra biraz üzüldü fakat çok ağlamadı. Gece banyosunu yaptı ve sabaha kadar rahatça uyudu. Fakat ahhasını yeşil yaptı ve fazla kustu.

26 Mart Pazar
Sabah güzel uyudu. Fakat sonra sancılandı. Epeyi gay etti. Öğleden sonra çok az uyudu. Ahhuladı, oynadı, sonra yorulup uyudu. Gece banyosunu yaparken suda uyudu. Biz de kendisini hiç rahatsız etmedik. Uyanınca şaştı kaldı. Çırpınmaya ve gülmeye başladı. Banyodan sonra memesini emip uyudu ve sabah saat altıda uyandı.

27 Mart Pazartesi
Sabah erken uyandı, memesini emdikten sonra epeyi uyanık oyalandı. Sonra hastaneye gidip tartıldı ve teraziyi de sidik doldurdu. Fakat bu defa daha hafif geldi (4 kilo ve 200 gram) ve bizi son derece üzdü. Öğleden sonra biraz sancılandı. Gece seve seve banyosunu yaptı ve sabaha kadar rahatça uyudu.

28 Mart Salı
İlk defa sabah erken gezmeye çıktı ve Fatma Teyzesi'nin bahçesine gitti. Bu sabah havası çok hoşuna gitti. Bahçede biraz yaramazlık yaptı ve daima kucakta kalmak istedi. Bütün günü orada geçirdi ve çok az uyudu. Gece banyosunu yaptı ve uyudu. Sabah 6'da gülerek uyandı. Bugün Hasan ve Kazım Dayıları'yla tanıştı.

29 Mart Çarşamba
Bugün yeğeni Oğuz'un doğumgününü kutlamak için sabah erken yine bahçeye gitti. Orada çok sakin ve rahat bir gün geçirdi. Gece saat 12'de banyosunu yapmayınca uyumadı. Banyosunu yapmayacağımız için epeyi darıldı...

30 Mart Perşembe
Sabah erken uyandı. Öyle güzel ahhular söyledi ki artık onu sevmemek mümkün değil. Bütün gün hemen hiç uyumadı. Fakat gece sabaha kadar çok rahat uyudu.

31 Mart Cuma
Bugün ilk defa saçı kesildi.
Sabah erken uyandı ve yalınızca ahhulamaya, tatlı sesler çıkarmaya başladı ve beni uyandırdı. Bugün odada yalınız yatmaktan çok usandı. Hava bozuk olduğu için güneşlenemedi. Bir kaşık kadar portokal suyu içti ve daha isterdi. Gece banyodan sonra giyinirken bize epeyi öfkelendi ve giyinirken adeta sinirlendi. Fakat sonra uyudu ve sabah uyandı.

1 Nisan Cumartesi
Sabah uyandı, ahhuladı, biraz oynadı ve uyudu. Bugün gezmeye çıkamadığı için evde bunaldı ve kapunun önüne çıkınca sevindi. Çırpınıp ahhulamaya ve gülmeye başladı. Banyoda o kadar rahattı ki arasıra gözlerini kapar ve uyurdu. Banyodan sonra meme emdi ve sabaha kadar uyudu. İlk defa karanlık odada uyumaya alıştı.

2 Nisan Pazar
Bu sabah annesini rahatsız etmemek için biraz geç kalktı ve annesini tatlı sesile uyandırdı. Öğleye kadar az uyudu. Öğleden sonra bahçeye gitti. Orada bakla tarlasının ortasında yatıp uyudu fakat tez uyandı ve baklaları görünce keyiflendi ve gülüp ahhladı. Gece banyosunu yapınca uyudu. Bir defa uyanıp meme emdi.

3 Nisan Pazartesi
Sabah çok keyifli uyandı. Hastaneye gidip tartıldı ve 4 kilo 700 gram geldi. Orada her gören kendisini çok beğendi. Teraziye yatınca bu defa hiç ağlamadı, yalınız bakınmaya başladı ve işeyip teraziden sidikler akarak tartıldı. Bu, nörsün hoşuna gitti ve kendisini sevdi. Bütün gün çok sakin ve rahat geçti. Biraz da portokal suyu içti. Gece sabaha kadar uyudu.

4 Nisan Salı
Sabah tez uyandı ve öğleye kadar hiç uyumadı fakat yaramazlık da etmedi. Öğleden sonra biraz uyudu. Dikiş makinasının sesi hoşuna gitti. Dikilen yeni donunu ilk giyişte doldurdu ve hatta daştı da. Ayakları ve pataniyasi da hep belendi. Akşam üzeri canı sıkıldı. Biraz dışarı çıkınca hemen keyiflendi. Gece çok rahat uyudu ve sabah 6'da uyandı.

5 Nisan Çarşamba
Sabah erken uyandı. Öğleye kadar çok rahat uyudu. Öğleden sonra gezmeye gitti. Gece banyoda kendisini babası çok güzel sabunladı. Banyodan sonra sabaha kadar uyudu.

6 Nisan Perşembe
Sabah erken uyandı. Öyle güzel ahhular söyledi ki onu yalınız bırakmaya kıyamadım. Bütün gün az uyudu fakat rahat ve sakindi. Akşam üzeri biraz sancılandı ve rahatsız oldu. Bu akşam babası rahatsız olduğu için banyosunu yalınız yaptım ve sabaha kadar uyudu.

7 Nisan Cuma
Sabah erken uyandı. Epeyi uyanık oynadı ve sonra uyudu. Öğleden sonra çok az uyudu, evde canı sıkıldığı için biraz rahatsızlık etti. Akşam üzeri öyle güzel şikayetvari sesler çıkardı ki hiç tarif edilemez. Gece banyosunu yapacağı zaman öyle keyifli ve tuhaf sesler çıkardı ki babası ferahından oynamaya başladı. Gece sabaha kadar uyudu.

8 Nisan Cumartesi
Sabah biraz uyudu. Öğlen babası vapurlara vazifeye gitti. Öğleden sonra çok rahat ve sakin oynadı. Hiç ağlamadı. Bugün Sıdkı amcası ve Yengesi Kadriye Hanım'la tanıştı. Kendisini çok beğendiler. Akşam üzeri biraz canı sıkıldı. Bu akşam banyosuna Ahmet Amcabeyisi yardım etti ve gece sabaha kadar uyudu.

9 Nisan Pazar
Sabah erken babası gelip kendisini sevdi. Öğle üzeri teyzesinin bahçesine gitti. Orada kalabalıktan rahatsız oldu ve hiç uyuyamadı. Akşam üzeri eve gelirken araba yürüdükçe hoşuna gitti ve uyudu. Banyosunu yaptıktan sonra O...O... Oooo! diye sesler çıkararak çırpınmaya başladı ki bu doğalı en sevimli bir hali idi. Gece rahat uyudu, yalınız bir defa uyandı.

10 Nisan Pazartesi
Sabah erken kuğulayarak uyandı, hiç yaramazlık etmeden öğleye kadar oynadı ve uyudu. Öğleden sonra gezmeye Maraş'a gitti. Kendisine babası bir çift beyaz çorapçık aldı. Ondan sonra tatlıcı dükkanına gitti ve tatlılar masaya konulunca uyanıp ağlamaya başladı. Gece banyosunu yapıp uyudu ve sabah uyandı.

11 Nisan Salı
Sabah çok erken uyandı ve ahhulamaya başladı, sonra uyudu. Öğleye yakın Şerife Teyzesi'nin oğlu Ahmed ile tanıştı ve onu çok beğendi. Ahmed odaya girerken uyandı ve dikkatle onu seyretmeye başladı. Öğleden sonra biraz yaramazlık yaptı. Gece banyoda biraz uyudu. Banyo çok hoşuna gitti. Ve sabaha kadar uyudu.

12 Nisan Çarşamba
Sabah Teyzesi'nin bahçesine gitti. Orada bakla tarlasının içinde hazırlanan yatacığına yattı. Babası kendisine gölgelik de yaptı. Epeyi havalandıktan sonra Ahmet Amcabeyisi arabasını sürerek onu eve getirdi. Gece banyosunu yaptı ve sabaha kadar uyudu.

13 Nisan Perşembe
Sabah erken uyandı ve çeşitli sesler çıkararak epeyi oyalandı. Bütün gün rahat geçti. Akşam üzeri babası kendisini arabasile gezdirdi. Gece banyosunu yaptı. Giyinirken biraz ağladı. Sabaha kadar uyudu. Yalınız bir defa uyandı.

14 Nisan Cuma
Sabah erken uyandı ve sessizce oynarken ahha yaptı. Donundan taşarak battaniyesini ve yorganı epeyi bulaştırdı. Sonra eteğime işedi ve beni soyunmaya mecbur etti. Bütün gün hiç uyumadı. Akşam üzeri biraz uyudu. Banyo zamanı kendisini zorla uyandırdık. Yıkandıktan sonra yine uyudu. Gece hiç uyanmadı.

15 Nisan Cumartesi
İlk seyahati...
Sabah erken güzel ahhular söyleyerek uyandı. Öğleye kadar hiç uyumadı. Öğleden sonra hazırlanıp tirene girdi. Bütün yol tirende uyudu. Saat 4.30'da Lefkoşa'ya geldi. Arabasına yatıp Şerife Teyzesi'nin evine geldi. Küçük yeğenleri Yalkın, Gülter ve Yılmaz'la tanıştı. Afet Nenesi'ni de gördü. Sonra Salih eniştem, Nazif ve Ayşe teyzelerimle görüştü. Akşam üzeri Zaim enişteisni de gördü. Lefkoşa'da kendisini çok beğendiler ve sevdiler. Gece banyosunu yaptı ve sabah saat beşe kadar uyudu.

16 Nisan Pazar
Sabah erken uyandı. Gülter ablasına güzel ahhular ve o...oooo'lar söyleyerek epeyi oyalandı. Sonra uyudu. Öğleden sonra gezmeye gitti. Bugün çok şiddetli yağmurlar oldu ve kızım da yağmurları seyretti. Akşam üzeri yine uyudu. Sonra banyosunu yaptı ve sabaha kadar güzelce uyudu.

17 Nisan Pazartesi
İlk potinini (patisini) giydi...
Sabah erken uyandı ve öğleye kadar hiç uyumadı. Öğleden sonra gezmeye gitti ve kendisini çok beğendiler. Akşam üzeri biraz yaramazlık yaptı fakat banyosunu yapınca rahatlaştı ve sabaha kadar uyudu. Gece ara sıra inler ve dönerdi. Şerife Teyzesi kendisine potinciklerini bitirdi ve ayacıklarına çok yakıştı.

18 Nisan Salı
İlk defa su içti...
Sabah gülerek uyandı. Büyük bir iştiha ile memesini emdi, sonra Ziba Nenesi'ne gitti. Orada biraz yaramazlık yaptı ve kendisine üç damla su içirdik, hoşuna gitti ve ağlamaktan vazgeçti. U...uuu... O... Oooo diye sesler çıkarmaya ve ahhulamaya başladı. Sonra biraz portokal suyu içti. Gece banyosunu yaptı ve sabaha kadar uyudu...

19 Nisan Çarşamba
Sabah uyandı. Memesini emerken yine uyudu. Öğleden sonra gezmeye gitti ve kendisini göz tuttu. Akşama kadar ağladı. Sonra banyosunu yaptı ve uyudu.

20 Nisan Perşembe
Güneşten evvel uyandı ve biraz elcikleri ile oyalandı. Sonra uyudu. Öğleden sonra Ayşe Halası'na gitti ve Hamza eniştesi, Ünal ve Seval yeğenleri onu çok sevdiler. Akşam üzeri eve geldi. Banyosunu yaptı ve uyudu. Gece bir defa uyandı.

21 Nisan Cuma
İlk defa Teyzesi saçını kesti...
Sabah erken uyandı, hava çok sıcak olduğu için biraz rahatsız oldu ve bunaldı. Sonra Şerife Teyzesi, saçlarını kesti ve ensesi serin alınca, tatlı tatlı gülmeye, O...oooo diye kuğulamaya başladı. Öğleden sonra gezmeye gitti. Kendisini çok beğendiler. Sabah da Cuma Pazarı'na gitti. Akşam üzeri banyosunu yaptı ve sabaha kadar uyudu.

22 Nisan Cumartesi
İlk defa tırnakları kesildi...
Annesinin cebinden bir beyaz şilin aldı...
Sabah gülerek uyandı. Yüzünde kocaman bir tırnak yarası vardı. Bunun üzerine tırnaklarını yine teyzesi kesti. Öğleden sonra gezmeye gitti ve yeşillikleri görünce sevinip kuğulamaya başladı. Yabancı simalara dikkatle bakar ve güler. Gece banyosunu yaptı ve babası da Mağusa'dan gelip ona yardım etti. Gece çok rahat ve sakin olarak sabaha kadar uyudu.

23 Nisan Pazar
İlk Fotoğrafı...
Kızımın Bayram Günü...
Sabah erken gülerek uyandı. Tezesinin hediye ettiği yeni cici elbisesini giydi. Bugün çok fazla neşeli gülüp oynadı. Öğlen üzeri Ahmed Ağabeyisi ilk defa fotoğrafını çetki. Öğleden sonra Kulübe gitti. Orada hiç yaramazlık etmeden Çocuk Bayramı'nı seyretti, şarkıları dinledi ve o da mırıldanıp şarkıcıklar söyledi.  Gece banyosunu yaptı ve neşeli neşeli, sabaha kadar uyudu.

24 Nisan Pazartesi
Sabah erken gülerek uyandı ve babasına güzel ahhular ve O...ooo'lar söyleyerek epeyi oyalandı. Sonra anne ve babasıyla gezmeye gitti. Arabacığı ile gezmek çok hoşuna gitti. Bütün yol söylenip oyalandı, parmacıklarını emdi. Eline geçen perde ve mendilleri emmeyi çok sever. Öğleden sonra yine gezmeye gitti. Günü çok sakin ve rahat geçti. Gece banyoda başı leğene çarptığı için biraz ağladı fakat sonra sabaha kadar uyudu.

25 Nisan Salı
Sabah yine kuğulayarak annesini uyandırdı ve babasile güzel güzel konuştu. Bugün avdet hazırlıkları vardı. Öğleden sonra bütün aileye veda ederek tiren istasyonuna geldi ve Troli ile yola çıktı. Yolda hiç rahatsızlık etmedi. Evvela uyudu. Sonra etrafı ve insanları seyretti. Akşam üzeri Mağusa'ya geldi. Banyosunu yapıp derin bir uykuya daldı ve sabah uyandı.

26 Nisan Çarşamba
Sabah biraz geç uyandı. Bugün evde temizlik yapılacağı için kendisine o kadar iyi bakılamadı ve ara sıra şikayetvari ağladı. Gece banyosunu yaptı ve uyudu.

27 Nisan Perşembe
Bugün yine temizlik ve tertip yapıldığı için biraz üzüldü. Fakat akşam üzeri babası onu epeyi gezdirip havalattı. Gece banyosunu yapıp sabaha kadar uyudu...

28 Nisan Cuma
Bugün evin alt katına daşınmak için evde epeyi telaş vardı ve çocuk fazla kalabalık ve gürültüden rahatsız oldu. Mütemadiyen ağlayıp üzüldü. Benim da fazla meşguliyetim olduğundan kendisine iyi bakamadım. Öğleden sonra Postacı Ahmet Bey ve Hanımı Bahire Hanım bizim eve taşındılar. Çocuk gece banyosunu yapınca rahatlaştı ve sabaha kadar uyudu.

29 Nisan Cumartesi
Sabah uyandı ve öğleye kadar Bahire Hanım'a çok güzel diller döktü. Öğleden sonra evde bunaldı ve babası kendisini gezmeye götürdü. Arabacığıyla gezmek çok hoşuna gitti ve saatlerce dolaşıp havalandı ve sonra yorulup uyudu. Gece banyoda çok uyukladı ve memesini emerken uyudu. Gece hiç uyanmadı.

30 Nisan Pazar
Sabah gülerek uyandı ve beni rahatsız etmemek iin parmacıklarını emip oynamaya başladı. Öğleye doğru biraz yaramazlık yaptı, kucakta kalmak ve annesile konuşmak istedi. Öğleden sonra anne ve babasile gezmeye gitti. Açık hava çok hoşuna gitti. Fakat ansızın hava değişti ve yağmur geldi. Sonra eve döndü. Gece banyosunu yaptı ve sabaha kadar uyudu.

1 Mayıs Pazartesi
Sabah uyanıp yine yalınızca oynamaya başladı. Öğleye kadar çok güzel oyalandı. Allı yeşilli zambakları ve gülleri seyretmek çok hoşuna gitti. Onlara tatlı, neşeli çığlıklar çıkararak epeyi oyalandı. Bugün yine ev tenhalaştı. Öğleden sonra hava bozuk olduğu için gezmeye gidemedi, biraz kapunun önünde havalandı. Gece banyosunu yapıp uyudu.

2 Mayıs Salı
Sabah biraz geç uyandı. Öğleye kadar çok az uyudu. Bahçede ağaçları ve çiçekleri seyrederek oyalandı. Öğleden sonra biraz gezmeye gitti. Evlere girip çıkmak hoşuna gitmez, açık havada, ağaçlık yerlerde bülbül gibi şakıyarak eğlenir. Akşam üzeri eve döndü. Banyosunu yapıp sabaha kadar rahat rahat uyudu...

3 Mayıs Çarşamba
Sabah erken uyandı. Bugün Hasan Dayısı gelip çok sevimli fotoğrafçıklarını getirdi. Akşam üzeri canı sıkıldı. Babasile gezmeye gitti. Gece banyosunu yapıp sabaha kadar uyudu.

4 Mayıs Perşembe
Sabah 7.30'da uyandı. Öğleye kadar hiç yaramazlık etmeden uyudu. Öğleden sonra evde kaldığı için biraz canı sıkıldı. Aynada kendi kendine sevinir ve beni uzaktna bile tanır. Gece banyo çok hoşuna gitti, sabaha kadar uyudu.

5 Mayıs Cuma
Sabah 7'de uyandı. Memesini emip saat 10.30'a kadr uyudu. Sonra yarım banyosunu yaptı. Hiç rahatsızlık etmedi. Çiçekleri ve ağaçları seyrederek oyalandı. Öğleden sonra evde canı sıkıldı, biraz yaramazlık yaptı. Akşam üzeri biraz gezmeye çıktı. Gece banyosunu yaptı ve uyudu...

9 Mayıs Salı
İlk defa mektebe ziyarete gitti...

14 Mayıs Pazar
Dört aylık...
İlk defa döndü...
Bugün sabah gülerek uyandı, tırnacıkları kesildi. Öğleye kadar rahatça oynadı. Öğleden sonra anne ve babasile gezmeye gitti. Orada hiç yaramazlık etmedi. Akşam üzeri eve döndü. Gece banyoda çok keiyfi yıkandı ve sabaha kadar güzel güzel uyudu...

15 Mayıs Pazartesi
Renki ve parlak şeyleri görmek ister...

16 Mayıs Salı
İlk defa saçına tuvalet yaptı

17 Mayıs Çarşamba
ABU... dedi

18 Mayıs Perşembe
Gırrr... dedi

19 Mayıs Cuma
Gençlik Bayramı...
Sabah çok erken uyandı ve tatlı cıvıltılarla oyalanmaya başladı. Bütün günü çok şen ve neşeli geçti. Öğleden sonra gezmeye gitti. Kendisini her gören çok sevdi ve bugün fevkalade bir güzellik ve sevimliliği vardı. Gecen banyoda çırpınmaya başladı. Üzerine su atılınca güler. Banyodan sonra uyudu ve sabah uyandı...

22 Mayıs Pazartesi
İlk defa sıçramayı öğrendi...
Sabah çok erken uyandı. Çünkü hanayda patırdı kütürdü vardı. Sonra biraz oyalandı. Öğlene doğru canı sıkıldı. Kucağıma gelmek ve hoplamak isterdi. Sonra Lütfiye Halası, Saffet Amcası ve Hediye Ablası geldiler. Onlarla güzel oyalandı. Gece banyosunu yapıp uyudu...

25 Mayıs Perşembe
İlk defa domates suyu içti...

28 Mayıs Pazar
Sabah biraz geç uyandı. Öğleye kadar çok güzel oynadı. Öğleden sonra Teyzesi'ne bahçeye gitti ve Fatma Teyzesi ona beyaz yakalı bir entari hediye etti. Şerife Teyzesi de iki lastikli doncuk gönderdi. Öğleden sonra Fatma Teyzesi'nin avucuna ve eteğine biraz sarı boya döktü... Gece banyosunu yapınca uyudu...

29 Mayıs Pazartesi
Sabah biraz geç uyandı. Bugün biraz fazla işim olduğu için üzüldü. Kucağıma gelip hoplamak ve benimle konuşup eğlenmek istedi.
(Bugün evsahipleri ile büyük kavga oldu. Çocuk şamatadan bunaldı.)
Öğleden sonra biraz kapının önünde dolaştı. Gece banyosunu yapmak için çok sabırsızlandı. Sonra uyudu...

30 Mayıs Salı
İlk defa kiraz suyu içti...
Sabah erken uyanıp teyzesine gitmek için hazırlandı. Arabacığına girer girmez "Abu... Gığ" diye söylenmeye başladı. Tatlı, neşeli sesler çıkararak bahçeye gitti. Orada az uyudu. Gece arabacığile arabaya giderek eve geldi. Geç vakit banyosunu yaptı ve sabaha kadar uyudu...

31 Mayıs Çarşamba
Sabahtan ikindiye kadar çok az uyudu. İkindi üzeri ilk defa parka gitti, orası çok hoşuna gitti. Gece banyoda çok çırpındı. Sonra uyudu...

1 Haziran Perşembe
Sabha saat 9'da uyandı, biraz sonra yine uyudu. Sonra Hastaneye gidip tartıldı ve altıbuçuk kilo geldi. Bugün tam NORMAL bir vücuda sahip oldu ve çok sevindik. Öğleden sonra gezmeye gitti. Gece banyosunu yapıp uyudu.

2 Haziran Cuma
Bugünler çok üzüntülü ve gürültü ve patırdılı geçtiği için çocuk biraz üzüldü. Uyusundan daima uyandı. Fakat anne ve babasının yardımı ve himmeti ile yine günden güne şişmanladı ve güzelleşti...

9 Haziran Cuma
Evde hazırlıklar başladı. Babası çavuşluk imtihanına gürmek için hazırlandı. Kızında da yeni bir sevinç uyandı. Babasına dikkatle bakar ona "Abu... Gırr" diye söylenir. Geceleri hiç uyanmaz. Banyosunu her akşam yapar...

10 Haziran Cumartesi
Sabah biraz geç uyandı. Bugün biraz yaramazlık etti. Öğleden sonra Lefkoşa'ya gitti. Orad akendisini çok sevdiler. Gece banyosunu yaptı ve sabaha kadar uyudu...

11 Haziran Pazar
Sabah gülerek uyandı ve yalınızca saatlarca oynadı, söylendi. Bugünü çok neşeli geçti. Öğleden sonra gezmeye gitti. Sevim ablası onu çok sevdi ve yolda anne ve teyzesi DÜNÜRCÜLÜK ettiler. Bayan Sevim, Bay Ahmed Zaim'e verildi...

12 Haziran Pazartesi
Bugün babası ÇAVUŞLUK imtihanına girdi ve sevine sevine eve gelince kızını çok sevdi. O da Abuvva diye babasına çağırmaya başladı. Gece banyosunu dört gözle bekledi ve sonra sabaha kadar uyudu.

13 Haziran Salı
Bugün Bayan Ulufer'in doğuş gününü kutlamak için fotoğraflarını Girne'ye gönderdi. Bütün günü babasına çağırmak ve minik ablalarile oynamakla geçti. Babası bugün de imtihanda idi.

14 Haziran Çarşamba
İlk defa oturdu...
Sabah hazırlandı, biraz gezmeye çıktı. Bütün gün çok güzel oyalandı. Gece banyo çok hoşuna gitti ve uyudu.

15 Haziran Perşembe
Sabah erken tirenle Mağusa'ya geldi. Sabah biraz üzüldü. Öğleden sonra eşyalarının bir kısmile English Halt'taki beş numaralı eve geldi. Banyosunu yapıp sabaha kadar uyudu.

16 Haziran Cuma
Sabah biraz geç kalktı. Güzel güzel cıvıldayarak oynadı. Bu yeni ve havalı ev çok hoşuna gitti. Çığlıklar atarak, sevinerek, gülerek oyalandı. Öğleden sonra çiftliğe gitti. Gece banyosunu yapıp uyudu...

17 Haziran Cumartesi
İlk defa BABA dedi...

24 Haziran
İlk defa yalınız oturdu...

29 Haziran Perşembe
Bankaya yazıldı...

1 Temmuz Cumartesi
Treni gördükçe GIRRR demeye başladı...

9 Temmuz Pazar
Ahmed Zaim nişanlandı...

10 Temmuz Pazartesi
İkinci defa fotoğraf çektirdi.

14 Temmuz Cuma
Altı aylık oldu...
Bugün sabah çok keyifli uyandı. Evde çamaşırcı vardı. Onu çok sevdiler. Sabah kahvaltı için masaya oturdukları sırada çok müthiş bir kaza geçirdi. ÇAKI SOL GÖZÜNÜN yanına battı. Biraz kanadı fakat çocuk çok korktu. Annesile beraber saatlarca ağladılar...

18 Temmuz Salı
Yeni elbise alındı...

20 Temmuz Perşembe
Kazaya uğradı... Karşı koltuğun kenarına çarptı ve fena halde ağladı...

21 Temmuz
Bugünlerde Afet Nenesıle çok güzel oyalanır. Onun okuduğu Kur'anı ve Mevlid'i hiç ağlamadan can kulağıle dinler ve hoşuna gider. Yalınız oturur ve oynar. Şarkıcıklar söyler. Yalınız akşam üzeri Garabet'in Çiftliğine gidip inekleri, tavukları, suları ve ağaçları görmek ister. Okuyup yazmaya çok meraklı bakar. Biraz yemek yer. Şarkı hoşuna gider...

1 Ağustos Salı
İlk defa adım attı...
Koltuklarından tutunca bir iki adım atmaya başladı ve çok hoşuna gitti. Kucaktan inip yürümek ister ve yürürken tatlı ve neşeli sesler çıkarır.

2 Ağustos Çarşamba
İlk defa çorap giydi...
Çorap giymek hiç hoşuna gitmedi. Çünkü daima ayak parmaklarını emmek ister. Çoraplı olunca ağlar ve çıkarmak ister...

4 Ağustos Cuma
Bugünlerde havalar sıcak olduğu için elbise giymek istemez, tek bir gömlecik veya fanillacıkla açık havada oynar. Geceleri mutlaka serin yerde uyumak ister. En çok söylediği kelimeler, "Hade", "Baba" ve tirenler geçtikçe Gırrr diye güzel sesler çıkarır. Saçları biraz daha büyüdü. Her sabah yüzünü yıkamak ve başını taramak ister.

14 Ağustos Pazartesi
İlk defa potin giydi...
Minik kırmızı potincikler çok hoşuna gitti. Onları O... Oooo diye sever, her dakika çıkarıp yalamak ve emmek ister. Ayağına biraz bol olduğu için çekiştirerek çıkarır ve oynar. Geceleri uyanmaya başladı...

18 Ağustos
Bugünlerde evimizde fazla misafir olduğu için gündüzleri oturup oynar. Başına medil veya tülbent örtmek çok hoşuna gider, onu açmak için uğraşır ve açınca "İda" diye söylenir. Fakat odasını ve yerini değiştiği için gece birkaç defa uyanır. Artık banyosunu gündüzleri yapar. Yalınız kalınca ağlar. Daima konuşma duymak ister...

23 Ağustos Çarşamba
Ahmed'i yollandırmak için evde hazırlıklar var.

24 Ağustos Perşembe
Şerif Hanım Teyzesi'nin oğlu Ahmed Zaim, vapurla Mağusa'dan – buradan – hareket etti. Londra'ya gidip avukat olacak.

25 Ağustos Cuma
Bugünlerde evimiz tenhalandığı için kızımın canı sıkılır, bütün gün Hoppa diye ağlar. Çiftliğe gidince hemen yüzü güler. Hayvanları seyretmek çok hoşuna gider. Neşelendiği zaman öter. Haydi öt biraz kızım deyince hemen "Gırrr" diye çok tatlı bir sesle öter. Eşyaların isimlerini duyunca üstlerine bakar. Hergün bir yumurta içer ve çok sever.

1 Eylül Cuma
İlk defa "Anne" dedi.
Anne kelimesini ağlarken söyledi, artık ağlarken anne diye ağlar. Benden ayrılmak istemez. Geceleri benimle yatar. Çünkü babası geceleri vazifeye gider. İşendiği zaman yerine işemez ve ağlar, her gece birkaç defa uyanır...

7 Eylül Perşembe
İshale uğradı. Çocuğum kuvvetli ishale uğradı. Günde 20-25 defa amel eder fakat tabii şekilde. Dişlerinin biteceğini zannediyoruz...

8 Eylül Cuma
Çocuk rahatsızdır. İshal devam eder ve üç gece sabaha kadar hiç yatmadan tutup oturdum ve yine ağlar.

11 Eylül Pazartesi
Vücudunda kırmızı noktalar görüldü. Bir iki saat zarfında bütün vücüdu kıpkırmızı oldu. Harareti birdenbire düştü ve eli ayağı buz gibi oldu. Hemen yakındaki hastaneye koşup babasına telefon ederek taksi ile doktora gitti. Rahatsızlık birkaç gün içinde tamamıle geçti.

15 Eylül Cuma
Otururken yavaş yavaş yerde sürünmeye başladı. Bir sağa, bir sola yalpa vurarak gitmesi ne hoştur. Yalınız artık koyduğum herhangi bir şeyi yerinde bulamaz oldum. Çünkü minik kızım onların hepsini tertipler. Resimlerden çok hoşlanır. Kitap ve gazetelerle saatlerce oynar. Ağırlığı günden güne artar. Yalınız dişleri bitmedi. Çorbayı çok sever. Artık masada o da karıştırıp yemek yemek ister. Hergün banyosunu mutlaka yapar...

29 Eylül Cuma
Babası ve annesiyle Leymosun'a ve oradan da Malya'ya gitti. Orada su olmadığından tam bir hafta banyosuz kaldı. Bütün köy halkı onu çok vediler ve ismini "Güzel Çocuk" koydular. Hayde öt bu abalara deyince kanarya gibi çok tatlı sesler çıkarır. İki gün bağa gidip üzümleri seyretti. Bağda ona hazırladığımız gölgelik altında rahat rahat yatıp uyudu ve oynadı, hiç yaramazlık etmedi. Amcası ve yengesiyle Cisusa'ya su başına gitti. Akar sular çok hoşuna gitti. Kocaman çınar ağaçları altında saatlerce uyudu...

1 Mart 1945'te ilk defa adım attı ve 31 Mart 1945'e kadar meme emdi...
14 Nisan 1945'te yalınız yürüdü.
15 Mayıs 1945'te ilk dişi bitti. Fakat gayrı tabii. Evvela üst sol ön dişi göründü...

(Annemin hatıra defteri burada son buluyor...)

Fotoğraflar:

Ablamın çocukluk fotoğrafları...
Annemin hatıra defterinden fotoğraflar...
Ablamla bugün çektiğimiz, doğumgününü kutlamak üzere kendisini evinde ziyaretimden bir fotoğraf...

No comments: